Rüzgara seni sevdiğimi söyledim
gelip kulağına fısıldasın diye

Yağmura ellerimle dokundum
teninin her hücresine değsin diye

Kuşlarla sohbet ettim
sana yalnızlığını unuttursun diye

Yıldızları bir bir öptüm
dudaklarında parlasınlar diye

Aşkımı ayın üzerine yazdım
baktığında okuyasın diye

Güneşe ateşimi verdim
sevişirken seni kavursun diye

|

GİDENE KAL DEMEK ZAVALLILARA,
KALANA GİT DEMEK TERBİYESİZLERE,
DÖNMEYENE DÖN DEMEK ACİZLERE,
HAK EDENE GİT DEMEK ASİLLERE YAKIŞIR.
KİMSEYE HAK ETTİĞİNDEN FAZLA DEĞER VERME,
YOKSA DEĞERSİZ OLAN HEP SİZ OLURSUNUZ.
DÜŞÜN…
KİM ÜZEBİLİR SENİ SENDEN BAŞKA,
KİM DOLDURABİLİR İÇİNDEKİ BOŞLUĞU
SEN İSTEMEZSEN…
KİM MUTLU EDEBİLİR SENİ,
KİM YIKAR,
YIPRATIR SENİ SEN İZİN VERMEZSEN,
KİM SEVER SENİ SEN İZİN VERMEZSEN.
HER ŞEY SENDE BAŞLAR SENDE BİTER.
YETER Kİ YÜREKLİ OL,
TÜKENME, TÜKETME,
TÜKETTİRME İÇİNDEKİ YAŞAMA SEVGİSİNİ.
HEP HATIRLA, UNUTMA
ÇARESİZSENİZ, ÇARE SİZSİNİZ…
SEN OLMAYINCA
Geceler yine uzun yine haram
En derinden kanar gönül yaram
Üşüyen kalbime neyi saram
Bir deli divaneyim sen olmayınca...

Ellerim nasırlaşır seni tutmayınca
Kulağım mahmurlaşır seni duymayınca
Gözlerim buğulanır seni görmeyince
Umutsuz bir garip gibi
Ölümü beklerim sen olmayınca...

Mevsimi gelmeden sararan yapraklar
En verimli anında kuruyan topraklar
Daha akşam olmadan kararan havalar
Her şey kendinden geçti sen olmayınca...

Ne bülbülün sesi kaldı ne gülün güzelliği
Leyla ile Mecnun bile unutmuşlar sevgiyi
Mat bir siyah kaplamış hayatın tüm rengini
Sevdalar da yalan oldu sen olmayınca...

Masmavi denizler siyaha dönmüş
Parıl parıl yıldızlar bir anda sönmüş
Güzel olan ne varsa bak şimdi ölmüş
Hayatın anlamı yok sen olmayınca...

Her anı senle geçen bir ömür istemiştim
Her şey yalandı bana bir tek seni sevmiştim
Kalbimdeki duyguları yüreğine sermiştim
Onları da kaybettim sen olmayınca...
Seni öyle sevdim ki;
Gözlerimden akan yaşlar gibi damla damla...
Yüreğimin dinmeyen acısı gibi kana kana...
Ben seni böyle sevdim
Seni öyle sevdim ki;
Her gece seni sabâhladım yudum yudum...
Özlemin büyüdü içimde alev alev...
Ben seni böyle sevdim.

Seni öyle sevdim ki;
Yaprakların dalları sardığı gibi yeşil yeşil...
Toprağın yağmuru sevdiği gibi ıslak ıslak...
Ben seni böyle sevdim.

Seni öyle sevdim ki;
Leylâ'nın mecnûn'u sevdiği gibi yana yana...
Hâsretin dem vurduğu ateşler gibi kızıll kızıll...
Ben seni böyle sevdim

Seni öyle sevdim ki;
Yıldızların geceyi aydınlattığı gibi işil işil...
Denizin kumsalı okşadığı gibi serin serin...
Ben seni böyle sevdim

KÖYÜMÜN KIZI
Kurmak istemiştik sıcak bir yuva,
Kenarlarda koltuk ortada soba.
Sen evin kadını bense bir baba,
Nasıl unutursun köyümün kızı.
Çok değişmişsin duydum ki elden,
Çalar olmuşsun kız sen her telden.
Bizi kimse ayıramaz diyorken,
Nasıl unutursun köyümün kızı.
Gönülden severken neden değiştin,
Gelmiyor mu aklına ettiğin yemin.
Deliler gibi sevdiğin bendim,
Nasıl unutursun köyümün kızı.
Şimdi ne sen varsın ne de hayalin,
Kurudu dudağım boş kaldı elim.
Seven gönlüm mahçup sevilen zalim,
Nasıl unutursun köyümün kızı.
Her şey bitti yıllar geçti aradan,
Küllendi ateşim kapandı yaram.
Yalan oldu Şahin'im o büyük sevdan,
Nasıl unutursun köyümün kızı
|

UNUTTU SENİ
BOŞUNA BEKLEYİP BAKMA YOLLARA,
GELMEZ ZALİM, GELMEYECEK UNUTTU SENİ
YANAĞINDAN DÜŞEN GÖZYAŞLARINI SİLMEZ, SİLMEYECEK UNUTTU SENİ
BİR ANDA İNANDIN KANDIN SÖZÜNE
TOZ PEMBE GÖRÜNDÜ HERŞEY GÖZÜNE.
GÖZÜNDE TÜTSE DE, BİRGÜN YÜZÜNE GÜLMEZ, GÜLMEYECEK UNUTTU SENİ
HASRETİN DERYASINDA KAYBOLDUĞUNU,
HER GECE AĞLAYIP MAHVOLDUĞUNU BİLMEZ, BİLMEYECEK UNUTTU SENİ
KOPARIP ATAMAZSIN CANDIR CANINDA DOLAŞIR
SEVDADIR, AŞKTIR KANINDA DOLAŞIR
ÇOK İSTERİM ONU BİR GÜN,
BİR GÜN YANIMDA KALMAZ, KALMAYACAK
ÇÜNKÜ...UNUTTU SENİ....


Satırlarıma ‘sen’ değil,
Özlemin dökülüyor…
Olmazsa olmazım ‘sen’…
Yoksun işte…

Bir hayalden ibaret özlemlerim…Yastığıma başımı koyduğumda
sadece sen'li hülyalara bırakıyorum ruhumu...
Dışına çıkılması zor bir yol gibisin…
Çıksam, düşeceğim sanki uçurumundan…

Oysa yoksun, varlığımın sınırlarında…
Anladım ki sen kolaylaştırdıkça anlamını, ben zorlaştırıyorum seni…
Oysa basit bir oyunsun, beynimin içinde karmaşaya sebep olan.
Ve karmaşık olan sen değil, sensizliği anlamak…

Hangi kelime, hangi cümle sensizliği anlatabilir ki ?
Düşünüyorum da düşünecek bir şey yok özünde…
Varlığının yerine yokluğunu kabullenmeyi
öğrenmeli avaz avaz…
Bir sensizliği bir de yalnızlığı yaşayabilmeli içimde ki
sesliliğe rağmen…

Oysa,
Bıraksam çığlıklarımı terkini sindirecek suskunluğum…
Bu yalnızlık, suskunluğuma eşit olacak sensizliğe
giden her adım da…
Biliyorum, kendimi kandırıyorum zamana karşı…
Ve bilmek bahane değil ‘bana’…

Olmazsa olmazım ‘sen’…
Yoksun işte…
Ve görmüyorsun…
Sana gözlerim değil,
Yüreğim…
Bedenim…
Ağlıyor !


Sen Sen Sen



Bir dagbasi yalnizligi yasiyorum yeniden,
Dagbasi yalnizligi ölümden beter.
Hiç kimse aramasa sormasa beni
Sen gelsen yeter..
Huzur ellerinin güzelligidir.
Gözlerin karsimda mutluluk denizi.
Her sabah soframizda ekmegimizi
Sen bölsen yeter..
Yüregim seninle yaylalar kadar serin
Ne bir çizgi hasret, ne bir nokta gam
Yayla dumani gibi gözlerime her aksam
Sen dolsan yeter..
Bende çaresizlik sonsuz kördügüm.
Bende sabir sende naz..
Gündüzünden vazgeçtim düsümde biraz
Bir yüz görümlügü sen olsan yeter..
Duymasa da hiç kimse sâir gönlümün,
Sende karar kildigini...
Ve içimin serha serha yarildigini,
Sen bilsen yeter..
Bir gün duysan bittigimi, tükendigimi..
Çikip gelsen uzaklardan korkulu ürkek..
Bir incecik dal gibi üzerime titreyerek,
Egilsen yeter...


Herseyini Özledim
Kaç kere geldin hayatıma...
Ve sonra kaç kere gittin...

Ben durgun sularda yüzerken,sen çalkantılı bir denizdin...
Med-cezir lerinle kumdan kalelerimi devirdin...
Geldin gittin...
Geldim gittin...

Söylesene canım,ben seni kaç kere sevdim..!!
"Seviyorum" cümlesi bile yetersiz kalır mı bir
duyguyu anlatırken...
Hani laf cambazıydım ben...

Kelimelerimi yitirdim seni seyrederken...
Şimdi soruyorum...
"Mademki gidecektin,niye geldin..??!!"

Mademki beni hiç olmadığı kadar
Kimsesiz,öksüz,yetim bırakacaktı yokluğun...
Neden doldurdun hayatımdaki boşluğu...??!!

Bıraksaydın
Yürek,içindeki koca delikle yaşamaya
devam etseydi...
Alışmıştı ne de olsa...

İşin kötüsü
Nice şairde sonradan ilhama dönüşen acılara da
benzemiyor benimki...
Ne sadece gözlerin özlediğim,ne sadece ellerin,
ne sadece kokun...

Sensiz de yapabilirim sanıyordum
ama yanılmış içim...
Daha gitmek için arkanı döner dönmez,
her şeyini özledim...
